TEK ÇÖZÜM :
ÖNCE MİLLİ MUTABAKAT HÜKUMETİ SONRA DA ERKEN SEÇİM
Bir süredir söylüyoruz hatta bu öneriyi ilk dile getiren DYP olarak bizler olduk :
Türkiye için '' Milli Mutabakat ve Milli Uzlaşı Hükumeti '' seçeneğinin dışında başka çıkış yolu yok .
Özellikle son yıllarda gelinen bu noktada .
Bugün seksen iki milyonluk Türkiye' de , en üst düzeydekiler dahil, ülkenin geleceğini net olarak
öngörecek , umut verebilecek, yetkili yetkisiz birileri var mı ?
Varsa buyursun tartışalım, ikna olalım .
Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde ülkenin bugünkü kadar belirsizlikler içinde savrulduğu bir
dönemi hatırlamıyoruz .
Son on yedi yıl ülkeyi üstelik , bir de meclis salt çoğunluğuyla yönetmekte olan AKP hükumetleri bu
büyük şans ve imkanı kullanamamış , üstelik onca yılı heba etmiş bulunmaktadır .
Gelinen noktada son İstanbul seçim sonuçlarının belgelediği siyasi değişim ve dönüşüm
rüzgarı toplumun büyük bölümünde mutsuzluk ve hoşnutsuzluğun artarak yaygınlaşmakta olduğunu
göstermiştir .
AKP , on yedi yıl Türkiye ' yi adeta bir '' başka gezegende '' yaşıyormuş gibi yönetmiştir . Ülke ve
dünya gerçeklerinden kopuk , yanlış kararlarla mevcut ülke sorunlarının daha da ağırlaşmış olduğunu
AKP nin hala görememiş olması düşündürücüdür .
Sonuçta AKP ve onun temsil ettiği zihniyet , yurt çapında geniş kesimler için umut olmaktan tümüyle
uzaklaşmış bulunmaktadır .
Bu durum sebepsiz de değildir :
On yedi yıldır süregelen AKP iktidarları ekonomiden dış politikaya , toplumsal refahtan iç barışa,
kalkınmadan demokratikleşmeye kadar hemen tüm alanlarda ciddi başarısızlıklarla devam
etmektedir .
Bir de buna Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi denen ve hiç de yararı görülmeyen yeni '' tek adam ''
yönetimi eklenince durum her geçen gün daha da içinden çıkılamaz noktaya gitmektedir .
Dış politikada bir kaç güçsüz devlet dışında dünyada tek dostumuz kalmamıştır . Son Suriye askeri
harekatı göstermiştir ki Kuzey Kıbrıs ve Filistin gibi ülkeler bile Türkiye aleyhine açıklama yapma cesareti
bulabilmiştir .
Öte yandan dünya siyaset tarihinde eşi görülmemiş küstahlık ve terbiyesizlikle kaleme alınmış
bir mektup Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına gönderilmiştir .
Üstelik ABD den bu mektuba yönelik en ufak bir pişmanlık belirtisinin bile olmaması çok
manidar bir gelişmedir .
Bu mektuba hala gerekli cevabın bile yazılamamış olması ise tarihi bir hata ve hatta tarihin
de bu milletin de asla affetmeyeceği bir fiyaskodur , utanç konusudur .
AKP dış politikaları bir kez daha iflas etmiştir .
Ekonomide ise AKP' nin on yedi yılda ülkeyi getirdiği nokta 650 milyar dolarlık iç dış borç yükü ile
birlikte savurganlığın , israfın tavan yaptığı tüm ekonomik dengelerin altüst olduğu bir süreçtir .
Mevcut tabloda açlık yada yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmiş milyonlarca
vatandaşımız umutsuzluk içindedir .
Ülke genelinde bazı yandaş kesimler hariç halinden memnun , mutlu insan görmek adeta imkansız
hale gelmiştir .
Üretimdeki sürekli düşüşün, tarım ve hayvancılığın yerlerde sürünmesi, işsizliğin rekora
koşması , doludizgin koşan hayat pahalılığının , süslenmiş verilere rağmen , fiyatların vatandaşı
ezdiği , toplu intiharların başladığı bu ortamın bile ülke yöneticilerini rahatsız etmediği görülüyor .
Türkiye ' nin mevcut AKP zihniyeti ve politikalarıyla daha fazla devamı ülkeye yarar
getirmeyeceği ortadadır .
Bu nedenle DYP olarak bir kez daha tarihe not düşüyor ve mevcut yönetimi uyarıyoruz :
Türkiye ' nin geleceği ve selameti için meclis içi ve meclis dışı tüm siyasi partilerin katkı
vereceği Mili Mutabakat Hükumeti kurularak uygun bir tarihte erken seçim kararı alınmalıdır .
Bu seçimle birlikte aynı anda demokratik parlamenter sisteme dönüş süreci de
başlatılması yerinde bir karar olacaktır .
Başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere AKP Hükumeti istifa ederek ülkenin önünü
açmalıdırlar.
Bu yönetimle bu politika ve zihniyetle tünelin ucunda ışık bile olmadığını nasıl görmezler
anlamak mümkün değil doğrusu .
AKP ve onun temsil ettiği zihniyetin Türkiye'ye vereceği olumlu bir şey kalmamıştır .
Bu gerçeği öncelikle AKP yönetiminin idrak etmesi gerekiyor .
Türkiye için başka bir çıkış yolu da kalmamıştır .