Ankara Büyükşehir Belediyesi 1973’ten günümüze dünyanın dört bir yanında görevi esnasında şehit edilen diplomatların anısına bir yarışma düzenledi.
· ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı Fikir Projesi” kolokyumuna katılarak yarışmanın kazananlarına plaketlerini verdi.
· Mansur Yavaş, “Kent dediğimiz şey, yalnızca yollarla, binalarla değil; ortak acılarla, ortak değerlerle ve ortak hafızayla inşa edilir” dedi.
· Anıtla diplomatların barışın, diyaloğun ve millet onurunun simgesi olduğunu anlatmak istediklerini ifade eden Yavaş, “Bu mekânda; gençlerimiz sadece acıyı değil, sorumluluğu da öğrenecek. Nefretin nelere yol açabileceğini; radikal ideolojilerin, çarpıtılmış tarihin ve terörün nasıl bir yıkım getirdiğini anlayacak” diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi görevleri sırasında şehit edilen diplomatların anısı yaşatmak için “Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı Fikir Projesi Yarışması” düzenledi.
Çankaya Botanik Bahçesi’nde yapılacak proje için Ankara Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda ödül töreni düzenlendi. Törene şehit aileleri, büyükelçiler, Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Yavaş, şehit edilen diplomatları anarak “Bugün burada, milletimizin hafızasında derin izler bırakan büyük bir acıyı unutmamak; görevleri başında hain saldırılarla şehit edilen diplomatlarımızın aziz hatıralarını yaşatmak için bir araya geldik. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak açtığımız ‘Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı Fikir Projesi’ yarışmasının ödül törenini, sadece bir mimari sürecin değil, aynı zamanda milletçe bir vefanın, bir duruşun, bir hafızanın parçası olarak görüyoruz” dedi.
Diplomatik temsilcilere yönelik saldırıları kınayan Yavaş, bu durumun sadece birer saldırı olmadığını aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğine, barışa ve insanlığa yönelik yapılan saldırı olduğunu söyledi.
“41 DİPLOMAT VE 74 VATANDAŞIMIZI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SALDIRILARINDA KAYBETTİK”
Yavaş, sözlerine şöyle devam etti:
“1973’ten günümüze kadar dünyanın dört bir yanında, sadece görevini yerine getirdiği için hedef alınan 41 diplomatımızı ve toplamda 74 vatandaşımızı terör örgütlerinin insafsız saldırılarında kaybettik. Bu saldırılar, diplomatlarımızı susturmakla kalmamış; ülkemizin onurunu temsil eden elçilerin şahsında dünya barışına ve ortak insani değerlere saldırmıştır. Bu gerçek, tarih kitaplarında bir not olarak değil; kentlerimizde, meydanlarımızda, zihinlerimizde ve yüreklerimizde hep canlı tutulmalıdır. İşte bu nedenle; Ankara’nın tam kalbinde, Çankaya Botanik Bahçesi gibi tarihi bir mekânda Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı Fikir Projesi’ni hayata geçirmek istedik. Çünkü kent dediğimiz şey, yalnızca yollarla, binalarla değil; ortak acılarla, ortak değerlerle ve ortak hafızayla inşa edilir.”
“BU MEKANDA GENÇLERİMİZ SADECE ACIYI DEĞİL, SORUMLULUĞU DA ÖĞRENECEK”
Yapılan anıtların geleceğe nasıl bir miras bırakılmasıyla ilgili olduğunu söyleyen Yavaş,
“Biz bu anıtla, diplomatlarımızın yalnızca görev şehidi olmadığını; aynı zamanda barışın, diyalogun ve millet onurunun simgesi olduğunu anlatmak istiyoruz. Onların adını taşıyan bu mekânda; gençlerimiz sadece acıyı değil, sorumluluğu da öğrenecek. Nefretin nelere yol açabileceğini; radikal ideolojilerin, çarpıtılmış tarihin ve terörün nasıl bir yıkım getirdiğini anlayacak” diye konuştu.
Bu saldırıları gerçekleştirenlerin pek çok ülkede hak ettikleri cezayı almadıklarını vurgulayan Yavaş, “Biz bu çarpık anlayışa karşı; hukuku, insan haklarını ve barışı savunmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim kültürümüzde şehitlik, en yüce makamdır ve bizler, şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayan, onları yaşatan bir millet olacağız” dedi.
“TALAT PAŞA’NIN ANISI YAŞATMAK İÇİN DE BİR ANIT YERLEŞTİRDİK”
Yavaş, bu anlayış çerçevesinde hayata geçirdikleri bir başka projeyi de şu sözlerle anlattı:
“Ankara’mızda, Talat Paşa Bulvarı üzerine, Osmanlı Devleti’nin son döneminde görev almış, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen isimlerinden, Talat Paşa’nın anısını yaşatmak amacıyla bir anıt yerleştirdik. Hem Talat Paşa gibi devlet adamlarımızı hem de Cumhuriyet döneminde yurt dışında şehit edilen diplomatlarımızı unutmamak; başkent Ankara’nın tarihsel sürekliliğini, devlet hafızasını yaşatmak demektir. Bu projeler bir anıt olmanın ötesinde, bir toplumun geçmişine sahip çıkma iradesidir. Bu yarışmaya emek veren tüm mimarlara, sanatçılara, akademisyenlere ve seçici kurula, jüri üyelerine yürekten teşekkür ediyorum.”
Konuşmanın ardından Yavaş, yarışmayı kazananların ödüllerini takdim etti.
